rusyaegitim  
 
  Ekaterinburg 07.10.2024 08:41 (UTC)
   
 
Ekaterinburg Şehri Hakkında Bilgiler .

Avrupa ile Asya’nın sınırı olarak güneyde İstanbul Boğazı, kuzeyde ise Ural Dağları kabul ediliyor. Urallar üzerinde yer alan ve bölgenin en büyük yerleşim merkezi olan Ekaterinburg’un (Rusçası Yekaterinburg) tarihinde Rus çarlarının önemli bir yeri var. Çar Birinci Petro Romanov’un (Büyük Petro) 1723’te bir sanayi kenti olarak kurduğu ve eşi Çariçe Birinci Katerina’ya adadığı kent, tarihe son Çar İkinci Nikola’nın önce sürgüne gönderildiği, sonra da öldürüldüğü yer olarak geçmiş. Ekaterinburg, 1924’ten 1991’e kadar Lenin’in yoldaşlarından Sverdlov’un adını alarak Sverdlovsk diye anılırken, bugün eski adına dönülmüş. Ancak hâlâ tren tarifelerinde ve bazı eski haritalarda Ekaterinburg’un adı Sverdlosk olarak karşımıza çıkıyor.

İset Nehri ile yer yer bu akarsuyun oluşturduğu küçük göller çevresinde kurulan 1,371 milyon nüfuslu Ekaterinburg, Rusya’nın üçüncü (bazı kaynaklara göre dördüncü) büyük kenti olmasına rağmen kolay gezilebilen bir yer. İstasyondan kentin merkezi Lenin Bulvarı’na gelirken, yarım saatlik bir yürüyüşü göze alanların karşısına önce büyük bir kilise çıkıyor. Burası çarın öldürüldüğü yer ve Kan Kilisesi (Hiram na Kirovi) de bu olayın anısına 2003’te yapılmış. Çar ve ailesi daha sonra Ortodoks kilisesi tarafından kutsandığı için Hiram na Krovi, günümüzde Ortodokslar tarafında hac niyetine ziyaret ediliyor. Büyük bir parkın en yüksek noktasında yer alan ve altın kubbeleriyle dikkat çeken kilise, kentin her yerinden görülebiliyor.

ROMANOV’UN PAYLAŞILAMAYAN KEMİKLERİ
İkinci Nikola Romanov, 1918’de ailesiyle birlikte burada öldürüldükten sonra da ülke yetkililerin gündeminde yer almaya devam etmiş. Çarın öldürüldüğü Karla Libknehta Caddesi’ndeki ev, 1977’de monarşi sempatizanlarının ilgisini dağıtmak amacıyla yıkılmış. Bir süre sonra da yerine mütevazı bir anıt ve küçük ahşap bir kilise yapılmış. Yakın tarihte Rusya mahkemelerinde çarın itibarını iade eden bir kanun kabul edilirken, çarın kemiklerini saklamak isteyen kentler arasında büyük çekişmeler yaşanmış. Çarın kemiklerinin bulunduğu Ekaterinburg, başkent Moskova ile Çarlık Rusya’sının başkenti St.Petersburg arasındaki mücadeleyi sonunda St.Petersburg kazanmış.

Lenin Bulvarı (Pr.Lenina) üzerinde çeşitli mağazalar, restoranlar ve kafeteryalarla birlikte tiyatro, üniversite gibi pek çok önemli bina yer alıyor. Bulvar üzerinde yürümeye devam edersek, önce bir baraj gölüne daha sonra da Rusya ölçeğinde küçük sayılabilecek bir meydana ve bu meydana açılan bir yaya bölgesine ulaşıyoruz. Lenin Bulvarı’nı kentin merkezi kabul edersek, buralar da bulvarın merkezi sayılabilir. Bu bölgeye Plotinka deniliyor. Plotinka, Rusça’da kıyı anlamına geliyor. İset Nehri’nin ve bu nehir üzerinde yapılan baraj gölünün kıyısı, ‘tarihi merkez’ olarak da adlandırılsa da, yeniden düzenlenmiş haliyle pek tarihi bir yer gibi görünmüyor.

BUZ BALIKÇILARINDAN BUZ KENT’E
Bir kenti kış aylarında yürüyerek gezmenin soğuktan yana biraz zorluğu olsa bile bazı avantajları da olmuyor değil. Örneğin, kış aylarında tamamen donan Kent Gölü (Goroskoy Prud) üzerinde yürüyerek karşıya geçmek ve buzu delerek balık tutmaya çalışan amatör balıkçıları görmek ancak kışın mümkün. Buz heykeller de sadece kışın görülebilecek güzelliklerden. Rusya’da gözde yılbaşı süslemeleri arasında yer alan bu heykeller, bazen çocukların kayak yaptığı bir park mobilyası bazen de usta sanatçıların elinden çıkmış çeşitli figürler olarak karşımıza çıkıyor. En çok görülen figür olan Ded Moroz (Türkçesi Ayaz Dede), Santa Claus ya da Noel Baba’dan başkası değil. Aynı şekilde kalesi, kuleleri, köprüleriyle buzdan yapılan minyatür kentler, Ledovi Gorodok (Buz Kent) olarak adlandırılmış. Ekaterinburg’un buz kenti, her kış kentteki tek Lenin heykelinin de bulunduğu 1905 Meydanı’nda (Ploşad 1905 Goda) kuruluyor. 1905 Meydanı’nın yakınındaki Vaynera Caddesi, (Ul.Vaynera) Uralların Arbat’ı olarak anılan bir yaya bölgesi.


EĞİTİM VE KÜLTÜR KENTİ
Çok sayıda üniversite, kütüphane, 12 opera-tiyatro, iki filarmoni orkestrası, 35 galeri-sergi salonu, 50 müze gibi eğitim, kültür ve sanat kurumuna ev sahipliği yapan Ekaterinburg’un bazı önemli üniversiteleri arasında; Maksim Gorki Ural Devlet Üniversitesi, Ural Devlet Teknik Üniversitesi ve Rusya Bilimler Akademisi’nin Urallar Bölümü sayılabilir. Rusya’nın yakın tarihinin en önemli isimlerinden ve yeni Rusya’nın ilk devlet başkanı olan Boris Yeltsin de Ural Politeknik Enstitüsü’nün 1955 mezunları arasında. Kentin ziyaret edilebilecek kültürel mekânları arasında; Urallar Mineral Müzesi, Ekaterinburg Tarih Müzesi, Ural Doğa Müzesi, Uralların Mimarlık Tarihi Müzesi ile Yerel Sanatlar Merkezi ve Güzel Sanatlar Müzesi; sanat kurumları arasında ise opera ve bale tiyatrosu başta olmak üzere Müzikal Komedi Tiyatrosu, Drama Tiyatrosu, Gençlik Tiyatrosu ve Sirk bulunuyor. Ekaterinburg’un yakın çevresinde görülebilecek yerlerin başında, iki kıtanın sınırını temsilen yapılan Avrupa-Asya Anıtı geliyor. Minimalist tarzda inşa edilen anıt, Perm yolunda ve kente 20 kilometre kadar uzaklıkta. Buraya gitmek için araba kiralamışken yoldaki Mafya Mezarlığı (Şirokereshenskoy) ile kuzeyde, Suvakiş Köyü yakınlarındaki Ganina Yama (Romanov’ların Manastırı) da programa dâhil edilebilir.

NE YENİR?
Asya ve Avrupa mutfaklarının da aralarında bulunduğu 800’den fazla restorana sahip olan Ekaterinburg’da yerel tatları keşfetmek için ‘borş’ çorbasını ve ‘pelmeni’ denilen mantıyı deneyebilirsiniz.

 
 
  Ekaterinburg'da Eğitim
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol